Warning: Use of undefined constant comments - assumed 'comments' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/tatc123/kirkagactarihi/wp-content/plugins/get-recent-comments/get-recent-comments.php on line 928
Warning: Use of undefined constant comments - assumed 'comments' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/tatc123/kirkagactarihi/wp-content/plugins/get-recent-comments/get-recent-comments.php on line 928
Warning: Use of undefined constant trackbacks - assumed 'trackbacks' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/tatc123/kirkagactarihi/wp-content/plugins/get-recent-comments/get-recent-comments.php on line 929
Warning: Use of undefined constant trackbacks - assumed 'trackbacks' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/tatc123/kirkagactarihi/wp-content/plugins/get-recent-comments/get-recent-comments.php on line 929
Yazar: Mehmet GönlüaçıkTarih: 13 Ekim 2013 / 23:52Etiketler:
SAHİPLENMEMİZ GEREKEN 126 YILLIK BİR TARİH
Güzel Kırkağaç’ımızda yok olan tarihimize yan resimde gördüğünüz binada katılmak üzere. İşte bu yüzden şu güzel tarihi evimizi yok olmadan evvel tanımanızı istedim. Önünden gelip geçerken içini merak ettiğinize eminim. Özel izin alarak girdiğim bu tarihi evi resimlerken çok duygulandım. Önceki yıllarda sadece alt katını görmek imkanını bulduğum bu evde bir kültür zenginliğine şahit oldum. Bir Osmanlı Rumuna ait olan bu evin inşa tarihi 1887‘dir. İlk sahibinin adı Hriso Bakalmidi‘dir. Üç katlı olan ev; bodrum katı, giriş katı ve üst kattan müteşekkildir. Giriş katında bulunan soğuk hava deposu olduğunu tahmin ettiğim demir kapılı bir oda, iki adet küçük oda ve bodrum ile üst kata çıkmaya yarayan merdiven girişi bulunmaktadır. Üst katta ise birbirine ara kapılar ile bağlanan dört oda ile bir giriş hanayı bulunmaktadır. Üst katta ki odalarda bulunan ahşap dolap ve işlemeler ilk günkü gibi durmaktadır. Her Odanın bir duvarında aydınlatma araçlarının konulması için yapılan ışık rafları vardır. Tavanları ahşap ve alçı süslemeler ile bezenmiştir. Belki inanmakta biraz zorlanacaksınız ama bu ev hala ilk sahibinin yaptığı son boya ile durmaktadır. Böyle olduğunu da odaları dolaşırken duvarlarda bulduğum rumca yazılar, osmanlıca yazılmış rakamlar ve günümüz Türkçesiyle olan 50 yıllık yazılardan anladım. En çok ilgimi çeken ise alt kattaki bir odanın dolap kapağı ile kapısına kazınmış Rum’ca yazılar oldu. Bence yazılı tarih en gerçekçi tarihtir. Ne yazık ki bizler atalarımızdan kalan arşiv geleneğini unutmuşuz. İşte bu yüzden bir eski eserin üzerindeki yazı benim için çok değerlidir. Eskilerin mesajını okumak inanın çok heyecan veriyor. Evin genişçe bir bahçesi ve bahçe içinde su ihtiyacını karşılamak için bir kuyusu bulunmaktadır. Evin ön cephe duvarında ise şimdilerde bozulmuş olan bir kadın heykeli bulunmaktaydı.Bakımsızlıktan çok kötü bir vaziyette olan ev, çöktü çökecek bir durumdadır. Son sahiplerinin devlete hibe ettiği ev anıtlar kurulundan çıkacak izinle tadilat yapılacağı günü beklemektedir.
Hatırlayanlar için bir bilgi bu evin son sahibi Ahmet Tütüneri (teğmen ahmet) idi.Şimdi ki sahibi ise devlet
Bu eski rum evinin her köşesini arşiv olması için resimledim. Burada sizinle çok azını paylaşıyorum. Resimlerin tamamını görmek isteyen arkadaşlar benimle irtibata geçebilirler.
20 yıllık bir süre içinde evin ne kadar yıprandığının resmidir
erol uzsoy
Çabalarınız için teşekkürler. Elinize sağlık…