İLÇEMİZİN MUKADDES EMANETLERİNİ NE KADAR TANIYORUZ?
14-20 Nisan tarihleri arası malumunuz olduğu üzere ^^Kutlu Doğum Haftası^^ olarak kutlanmaktadır. Bu tarihler arasında yurdumuzda olduğu gibi ilçemizde de çeşitli törenler ile kutlanmaktadır. Çeşitli toplantılarda konuşmalar yapılır, mevlütler okunur, hayırlar yapılır, güller karanfiller dağıtılır. Bunlar efendimizi anmak adına yapılan güzel çalışmalardır. Lakin bizim ilçemizi diğer ilçelerden ayıran farklı bir güzelliği vardır. Bu güzellik ise merkez Sarı Hoca Camiinde ve Bakır beldesi Şadırvan Camii ile Çarşı Camiin de bulunan Efendimizin Sakalı şeriflerinin bulunmasıdır.Bu sakalı şerifler ilçemize ne zaman geldi, nasıl getirildiği hakkında tevatürden öteye geçemeyen bilgiler dışında her hangi yazılı bir belge yoktur. Fakat esas olan bu mukaddes emanetlere sahip olmamızdır. Her yıl Kadir gecesinde bu kutsal emanetler ziyarete açılır. Gönül ister ki bu ziyaret günü sadece yılda bir kez değilde; Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle de peygamber aşıklarının ziyaretine açılsın. İşte bu sebeble ben özleyenler için efendimizin merkez Sarı Hoca camiinde bulunan mübarek sakalının bir resmi ile yine bu güne kadar pek çoğumuzun görmediği hatta duymadığı; ilçemizde muhafaza edilen Medine Toprağından efendimizin mübarek tükürüklerinin katılmasıyla meydana getirilen ^^Tabletlerin^^ resimlerini yayınlıyorum.
Bu tabletler halen bir arkadaşımızın muhafazası altındadır ve meydana getiriliş hikayesi aşağıda yazdığım şekilde olmuştur.
Ashabdan Sabit İbni Kays İbni Şemmas (r.a) hastalandığı zaman Resulullah (S.A.V) dua etmiş, Medine’deki Buthan Vadisinden toprak getirtip üzerine su dökerek nefes etmiş, suyu hastanın üzerine serpmişti. Hazreti Aişe (R.anha)’den gelen bir rivayete göre de yara veya çıban gibi rahatsızlıklardan muzdarip olan kişiler için Rasulullah (S.A.V) tükürüğünü sürdüğü şahadet parmağını toprağa bular ve ^^ Allah’ın ismiyle, arzımızın toprağı, bazımızın tükürüğü Rabbimizin izniyle şifa olacaktır^^ diyerek yaraya sürerdi. Tıbb-ı Nebevi üzerin de çalışan bir kısım alimler, bu hadislerden yola çıkarak, Medine gibi sıcak iklimlerde güneşin hararetiyle dezenfekte olmuş temiz toprağın yaraları kurutup iyileştirmekteki tesiri üzerine durmuşlar, bir kısım alimlerde bazımızın tükürüğü ile Hazreti Peygamber (S.A.V) ‘in tükürüğünün, arzımızın toprağı ile Medine toprağının kastedildiğini, Resulullah’ın (S.A.V) bunları vesile ederek Allah’ın ismiyle şifa talep ettiğini belirtmişlerdir.
Resullullah’ın (S.A.V) şifa için dua ederek kullandığı vadinin toprağından yapılan tabletler İstanbul Topkapı Sarayı Mukaddes Emanetler Dairesinde de bir miktar muhafaza edilmektedir. Kalıplarla tablet şekline getirilen toprakların üzerinde ^^Allah’ın ismiyle; arzımızın toprağı, bazımızın tükürüğü, Rabbimizin izniyle şifa olacaktır^^ duası yazmaktadır.
Yukarıda kısaca anlatmaya çalıştığım bu tabletlerin bir örneği Türkiye’nin en büyük müzesinde bulunduğu şeklinin aynısıyla ne mutlu ki Kırkağaç’ımız da bulunduğu halde vatandaşlarımız bu Mukaddes Emanetleri yeteri kadar tanımamaktadırlar.
Kırkağaç’ın gizli kalmış bu emanetlerini umarım tanımaktan hoşnut kalacaksınız.
Efendimizin Kırkağaç Sarıhoca Camiinde Muhafaza edilen Sakalı Şerifidir
Kırkağaç’ta Muhafaza edilen Efendimizin Mübarek Tükürüğü ile Yoğrulmuş tabletler (ön yüzü)
Kırkağaç’ta Muhafaza edilen Efendimizin Mübarek Tükürüğü ile Yoğrulmuş tabletler (arka yüzü)