Sizlere Kırkağaç’ta ki eski dostluklarımızdan bahsetmek istiyorum. Bu konuyu seçmemde ki amaç, son günlerde ülkemizde yükselen düşmanca saldırıların artmış olmasıdır.
Malumunuz üzere Türkiye toprakları üzerinde her çeşit din, dil ve ırk farklılığı gösteren halklar yaşamaktadır.Bu tarihte de böyleydi, büyük ihtimalle gelecekte de böyle olacaktır. Güzel Kırkağac’ımızda da 1922 senesine kadar farklı ırklara mensup topluluklar bulunmaktaydı. Rumlar, Ermeniler ve azda olsa Yahudileri sayabiliriz. Bu toplulukların dilleri ve dinleri bizlerden farklıydı; yinede müslümanlarla huzur içinde yaşamaktaydılar.Evleri, fabrikaları,bağ ve bahçeleri vardı. Kim kimdi karşıdan bakıldığında anlaşılmazdı, çünkü herkes giyim ve kuşam tarzıyla birbirine benzerdi. Bunu doğruluğunu resmimizden de kolayca anlayabiliriz.
Sonra bu huzurlu toplumun arasına dış güçler girdi ve uzun yıllar önce bu beraberlik kayboldu. Komşularımız bizleri terk etmek zorunda kaldılar. Günümüzde Kırkağaç’ta yine farklı ırklara mensup halklar yaşamaktadır. Fakat bizlerin geçmişteki komşularımızdan farklı bir birlikteliğimiz bulunmaktadır o ise aynı dine inanmamız ve aynı dili konuşmamız, karşılıklı olarak evlilikler tahsis etme yoluyla akrabalık bağımızın olmasıdır.
Bizlerin geçmişten ders alarak dostluklarımıza sahip çıkmamız gereklidir. Bu ülke hepimizin. Kırkağaç hepimizin.
1913 Kırkağaç Belediye Meclisi Üyeleri
soldan sağa;
Altıparmakzade Mustafa Efendi – Müslüman çiftçi (Annemin Dedesi)
Agop Nalbantyan- Ermeni esnaf
Antonis Kaykos – Rum Eczacı
Mehmet Şerif Bey – Müslüman esnaf
Salamon savvas – Yahudi Tacir
Ali Tuğrul Bey – Belediye varidat Katibi