Warning: Use of undefined constant comments - assumed 'comments' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/tatc123/kirkagactarihi/wp-content/plugins/get-recent-comments/get-recent-comments.php on line 928
Warning: Use of undefined constant comments - assumed 'comments' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/tatc123/kirkagactarihi/wp-content/plugins/get-recent-comments/get-recent-comments.php on line 928
Warning: Use of undefined constant trackbacks - assumed 'trackbacks' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/tatc123/kirkagactarihi/wp-content/plugins/get-recent-comments/get-recent-comments.php on line 929
Warning: Use of undefined constant trackbacks - assumed 'trackbacks' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/tatc123/kirkagactarihi/wp-content/plugins/get-recent-comments/get-recent-comments.php on line 929
You are here: Home » CAMİLER » KIRKAĞAÇ ÇİFTEHANLAR CAMİİ – 3 (PENCERELER DİLE GELSE)
Yazar: Mehmet GönlüaçıkTarih: 10 Eylül 2013 / 23:28Etiketler:
PENCERELERİN SÖYLEDİKLERİ
1932 ile 1950 yılları arasında caminin ibadete yasaklı kaldığı fetret dönemini saymazsak ; Yüzyıldan daha fazla bir zamandır ibadet edilen çiftehenlar camiinin en dikkat çeken bölümlerinden biriside camiinin pencereleridir. Caminin bol ışık alması için çok ayrıntılı bir şekilde caminin duvarlarına yerleştirilen pencereler üzerlerinde barındırdığı işaretler ve yazılar ile sanki dile gelmişte, içinde ibadet edenlere mesaj verir gibilerdir. Caminin dört ana duvarına yerleştirilmiş sekiz diktörtgen pencere, caminin batı,doğu ve güney duvarlarında bulunan dokuz adet yuvarlak pencere, caminin kuzey yönünde bulunan ana giriş kapısı üzerinde ki mükebbire balkonunun penceresi ile caminin yan kapıları üzerlerinde bulunan oval pencereler sayesinde bol ışık alması sağlanmıştır.
Bu pencereleri sırasıyla inceleyecek olursak :
Güney duvarında bulunan iki büyük pencereden minberin sağında olanın pencere alınlığında, (Ya Deyyan)Yazmaktadır manası ise :Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden) olup, Kıyâmet günü, herkesin dünyâda iken yaptıklarının hesâbını ve hakkını en iyi bilen ve veren demektir. Bu pencerenin dış pencere üst taşında ise; şimdi kullandığımız bayrağımızın atası sayılacak altı köşeli yıldızıyla ters yöne dalgalanan bir bayrak resmi işlenmiştir. Yine güney duvarında mihrabın soluna gelen pencerede ise : ( Ya Gufran) yazmaktadır. Yine Esma-i Hüsnadan olup,Cenab-ı Hakk’ın günahları affedip örtmesi, rahmeti manasına gelir. Bu pencerenin dış kısmı üstüne ise bir çiçek yaprağı motifi yer almaktadır.
Batı duvarınında bulunan pencerelerden minbere yakın olanın alınlığında ise : ( Ya Mennan) yazmaktadır. Yine Esma-i Hüsnadan olup, İhsanı bol, Çok çok ihsan eden. En çok nimet veren demektir. Bu pencereninde dış kısmında yine bir çiçek motifi bulunmaktadır. Bu duvarın diğer pencere alınlığında ise, (Ya Hannan)yazmaktadır. Bu kelimede Esma-i Hüsnadan olup, Rahmetlerin en lâtif cilvesini gösteren, Rahman ve Rahîm olan ve çok merhametli olan manasına gelir.Yine bu pencereninde dış kısmında çiçek motifi yer almaktadır.
Doğu Duvarında olan pencerelerden, kürsiye yakın olanın alınlığında ise : (Ya Sübhan) yazmaktadır. Yine Esma-i Hüsnadan olup,eksikliklerden uzak ve mükemmel sıfatlar sahibi olan manasına gelir. Bu pencerenin dışında ise, yine bir çiçek motifi işlenmiştir. Bu duvarın diğer pencere alınlığında ise : (Ya Tevvab)yazmaktadır.Yine Esma-i Hüsnadan olup,Tevbe edenlerin tevbesini kabul eden manasına gelir. Bu pencerenin dışında ise, baklava dilimi şeklinde bir oymanın içinde dört yapraklı yonca resmi bulunmaktadır.
Kuzey yönündeki duvarda bulunan pencerelerin alınlıklarında ise hiç bir şey yazmamaktadır. Bunun sebebi üzerlerinin bazı kendini bilmezler tarafından yanlışlık sonucu boyanmış olması ihtimalidir. Yanlışlık sonucu diyorum çünkü kasti bir şey olsaydı tüm pencerelerin içlerinin boyalı olması gerekirdi. Yazıların üstünün sonradan boyandığını; yazıların üstünün günümüz yağlı boyası ile kaplanmasından anlıyoruz. Bu Pencerelerin son cemeat tarafına gelen yönlerinde ise müeziin mahfili arkasında olanın üzerinde kabartma şeklinde beş köşeli bir yıldız, diğerinde ise bir çiçek yaprağı motifi bulunmaktadır.
Atalarımız; Allah korkusunu ve nimetlerini hatırlatmak için pencereleri böyle dillendirmişler ve namaz kılmaya gelen cemeatin kurtuluşa ulaşmalarını sağlamaya çalışmışlardır.
Pencerelerin yapımında Kefeke denilen kolay işlenebilir taş kullanılmıştır. Yine Pencereler dış kısımda demir korkuluklar bulunmaktadır. Bu sayede hırsızlıkların önlenmesi ve pencerelerin daha süslü gözükmesi amaçlanmıştır. Mükebbire penceresi hariç tüm pencereler dıştan içe doğru genişleyerek yapılmıştır. Bu sayede içeriye daha fazla ışığın ulaşmasını sağlamak, Kış mevsiminde soğuk havanın, yaz mevsiminde ise sıcak havanın içeriye girmesini engellemek amaçlanmıştır. Ayrıca güney duvarında bulunan diktörtgen ve yuvarlak pencerelerin üzerleri alçı işlemeleri ile kaplanmıştır. Bu alçı süslemelerine dikkatlice bakacak olursak asma dallarının ucundan sarkan üzüm salkımlarını görebiliriz. Alt Pencerelerin ve yan kapıların kenarlarına çizilmiş çeşit çeşit çiçek demetleri resimleri ile süslenmiştir. Buğday, gül, sümbül, lale ve kır çiçekleri seçebildiklerimizdendir.
Pencerelerin yanısıra, caminin üç kapısı vardır. Biri ana kapı girişidir ki üzerinde kitabesi ile bir mükebbire bulunur. Mükebbire; Büyük camilerde müezzinlerin, son cemaat yerlerinde namaz kılan halka, imamın tekbirlerini tekrar etmek üzere bulundukları çıkıntılı balkonlara verilen addır. Çiftehanlardaki ise sadece süsleme amaçlı yapılmış bir mükebbiredir. Kapılar yine kefeke taşı ile işlenmiştir. Ana Kapının üstünde alçı süslemeleri vardır. Yan dış kapıların kiriş kilit taşlarının üzerlerinde ise caminin yapım yılı olan hicri 1281 tarihi işlenmiştir. Çok dikkatli bakılırsa görülebilir çünkü tüm taşların üzeri kalın bir boya tabakası ile kaplanmış durumdadır. Boya ise taşın düşmanı gibidir.
Bazı okurlarımızın son cemeat yerinde bulunan pencerelere değinmemiş olmamız dikkatlerini çekebilir. Cami ilk yapıldığı yıllarda son cemeat yeri olarak kullanılan kısım, tamamiyle açıktı. Cami odası ve son cemeat yerini çevreleyen duvarlar 1950 ‘li yıllarda inşaa edilmiştir.