EPİKRATES’ İN VASİYETİ
Günümüzden yüzyıllar önce yaşamış olan Nakrasa’lı Epikratesin vasiyetini yazmak istiyorum. Bu vasiyet bizlere yüzyılarca yıl önce Kırkağaç havalisinde yaşamış olan eski toplumlar ve Kırkağaç coğrafyası hakkında çok değerli bilgiler ulaştırmaktadır. Nakrasa şu an İlyaslar Beldesi civarında kurulmuş olan eski Bergama Krallığının; Lidya Krallığı ile sınırını oluşturan bir antik kentin adıdır.
1965 yılında Kırkağaç’ın güneyindeki Harta (dönertaş)mevkiinde bulunan ve şimdi Manisa Müzesinde korunmakta olan 116 satırlık Grekçe yazı ile mermer bir blok taşın üzerine yazılmış bir eserdir. 1969 yılında tercümesi Alman arkeologlar tarafından yapılmıştır. Batı Anadolu’nun geç Helenistik ve erken roma dönemine önemli katkılar sağlayan yazıtın çevirisi şöyledir :
^^….. ve yukarıda belirtilen zeytinliğin batı sınırını dere oluşturmaktadır ve komşuları, her ikiside thyateria’lı olan hermodoros oğlu andronikos ile diaphantos oğlu Epikrates’in arazileridir. Aynı şekilde, 5 plethron (veya daha fazla) büyüklükteki, kyllina isimli bağı da sınırladım ve mezar alanıma kattım. Bu bağın komşuları doğuda diaphantos oğlu Thyateria’lı Epikratesin arazisi, kuzeyde, dionysios oğlu Nakrason’lu menophantosa çeyiz olarak verilen bağları, güneyde ve batıda bir akarsudur (Bu akarsu şimdiki yatağından farklı bir güzergahta akan Bakır Çayıdır). Bu üzüm bağının doğu sınırını bir dere oluşturur. Bu dere Menaphantos’un şarap bahçesinden akan suyu toplayıp, aşağıda kışın oluşan akarsuya yöneltir. Ayrıca ben mezar alanıma katılmak üzere, bir başka zeytinlik ile daha sınırlandırdım ve bunu da vakfettim ki burası ^ Maksimusun (arazisi)^olarak bilinmektedir. Bunun komşuları doğuda Tibbeden Deskyleiona giden yol, kuzeyde Kneisonun oğlu Apolloniosun yetiştirdiği şarap bahçesi, batıda Thyaterialı Luciusun oğlu Titusun (arazisidir). Keza ovadaki aynı köyde bulunan pteleon isimli, 7 plethronluk ekilmemiş bir alanı ve yine aynı düzlükteki, ^Kormos’un(arazisi)^ olarak bilinen 6 plethronluk diğer bir çorak araziyi sınırlandırdım ve mezar alanıma dahil ettim. Bu arazilerden pteleonun komşuları kuzeyde Diophantos oğlu Epikrates, doğuda ve güneyde Hermedoros oğlu Andronneikos ve batıda tibbe (kasabası) olup, diğer arazinin komşuları doğuda diophantes oğlu Epikrates, kuzeyde, güneyde ve batıda Hermodoros oğlu Androneikosdur. Bu kimisi ekilip biçilmeyen, kimisinde ağaç ve kimisinde asma bulunan araziler ve bütün yukarıda anılan mülk mezar alanıma vakfedilmiş olup, buranın maliki, tasarruf hakkı sahibi ve işleticisi, hazine için nakrasona birim başına yılda 12 drahmi verecek ve bu ödemeler hasattan sonra başlayacaktır.
…..Ve şimdi de varislerimin ve onların varislerinin bir konuyu iyi anlamalarını istiyorum ki, aşağıda anılan mülkün tümünü, bizzat saptadığım sınırlarının son noktasına kadar, kendi mezar alanıma ve Diophantosun mezar alanına katıyorum. Buradaki koruluk ve onun güneyindeki bitişik arazi, plinthulkion (kiremit ocağı) denilen alan, ilerisindeki zeytinlik ve maksimisun yeri denilen diğer zeytinlik ve Kyllina denilen şarap bahçesi ve düzlükteki pteleon denilen ekilip biçilmeyen mevkideki pleteon denen yer ve kormosun yeri denen mevki.Bunun nedeni sadece evlat sevgisi değil, fakat müteveffanın gerek rüyalarımda, gerekse bazı alametlerle kendisine düşen payı kendisi için benden sınırlandırmamı benden sıklıkla ve açıkça talep etmesidir. Bundan böyle mirasçılarımın herhangi bir yanılgıya düşüp, tanrılara saygısızlık yapmalarını istemiyorum. Size bir noktayı açıklıkla belirtmek isterim ki, mezar alanıma ve müteveffa Diophontosa vakfetmiş olduğum arazilerin sadece kullanım hakkını elimde tutmaktayım. Şunu da arzu ederim ki mezar alanının bakımından ve buraya ait her şeyden azatlılarım Telephoros ve Eunomos sorumlu olacaklar ve buradan elde edilecek tüm gelirler, yaşadıkları sürece onlar ait olacaktır. Bu kişilerden isteğim, yaşadıkları sürece söz konusu arazilerden elde edilen gelirlerle tüm büyük binaların, korunun, mezara vakfedilmiş mülkün ve her şeyin bakım ve korumasını sağlamalarıdır. Eğer bu büyük binaların ve mezar anıtının ve korunun çevresindeki duvarlar yıkılırsa, telephoros ve Eunomos elde edilen gelirlerle bu duvarları eski haline getireceklerdir. Telephoros ve Eunomos mezar alanını en az 25 dinar değerindeki güllerle süsleyecekler ve bu görevi ölüye karşı zorunlu bir görev olarak yerine getireceklerdir. İstiyorum ki, Telephorosun ölümünden sonra mezar anıtının bakımı ve yukarıda zikredilen hak ve görevler azatlım Eunomosa intikal etsin ve Eunomosun ölümünden sonrada aynı haklar ve gelirler erkek ve kız olmasına bakılmaksızın onun evlatlarına intikal etsin ve böylece tüm hizmetler bu haleflerce sonsuza kadar Eunomos adına sürdürülsün. Hiç kimse bu mezar anıtının gelirlerine ve Diopontusun mezarına vakfedilmiş olan arazilere müdahale edemez, değiştiremez, başka bir amaçla kullanamaz, teminat gösteremez, gelir sağlayamaz ve bu mezar alanının gelirlerini ve vakıf yönetimini yerine hile ile getirilmiş bir başka birine devredemez. İşte bu yüzden isteklerimin bir taş üzerine anlaşılır bir açıklıkla yazılmasını ve korudaki mezar anıtının önüne dikilmesini istiyorum. Amacım hangi varislerimin önce hangilerinin daha sonra hak sahibi olacağını belirtmek ve geçen zaman içinde bu sıranın bozulmasını ve bir yabancının bu düzene tecavüzünü önlemektir. Eğer biri. Görevin, kötüye kullanırsa, kendisi bu haktan mahrum bırakılacak ve bu haklar dürüst davranacak başka birine geçecektir. İsteklerimin tatbiki benim öngördüğüm biçimde olmazsa, soyumdan gelenler, benim belirttiğim şartlar içinde kendilerinin en uygun buldukları kişileri görevlendirsinler. Ne tür bir mazeret altında olursa olsun, hiçbir kimse hiçbir durumda bu korudan bir ağaç kesmeyecektir. Aynı şekilde ben Epikrates, karım laevilla, kızım tertia ve torunum cestia dışında hiçbir kimsenin bu mezera birini gömmesine birinin kemiklerini koymasına izin verilmeyecektir. Eğer biri buna aykırı davranırsa, o kişi mezar günahkarı olarak suçlansın. Her kim ki benim, cestia’nın veya geride bıraktığım azatlılarımın kullanma haklarını kısıtlar veya bir başka amaçla kullanırsa,devrederse, haciz ettirmek isterse veya hakkına düşen payı hileli bir şekilde amacına layık olmayacak şekilde kullanırsa, onun hakları bu hakkı amaç dışı kullanmayanlara ve onun haleflerine devredilecektir. Ve öyle kalacaktır. Nakrason bölgesindeki Pataktibeai’da bulunan kullanma hakkını karım laevillaya verdiğim, içinde annem Tertianın ve dayım Secundusun gömülü olduğu küçük tarlanın kullanım hakkı karımdan sonra varislerimin uygun gördüğü kişiye verilecektir. Aynı hukuki şartlar oğlum Diophontosun mezarı ile ilgilenen kişiler içinde geçerlidir. Şayet bu yazılı isteklerime ve düzenlemelerime karşı bir durum ortaya çıkarsa veya öngördüklerimden bir sapma olursa, bunun sorumlusu mezar günahkârı olmakla suçlansın. Ayrıca o kişi, gökteki, yerdeki, denizdeki ve yer altındaki öfkeli tanrıların ve ölülerin gazabına uğrasın; kendisine, ailesine ve soyuna hava ne temiz ve sağlıklı, nede toprak bereketli ve verimli olsun. Ne toprak ve nede deniz kendisi için faydalanabilir olsun. ne evi sağlam temellere otursun, nede sağlıklı çocukları ve nesli olsun. Tersine yukarıdaki emirlerime karşı gelenler, onları çiğneyip yok edenler tamamen mahvolsunlar. Ayrıca bu emirlerimi çiğneyenler için nice beddualarım var.
Koruda, toprak altında bulunan mezarın ve mezar alanını bakıcıları azatlılarım ve Eunomosun halefleri olup, onların ölüleri gömmekle ilgili hakları ve yükümlülükleri vardır. Mirasçımdan, eğer kendiside isterse, karım laevillayı evinde barındırmasını rica ediyorum. Kaldi ki o, tavsiyeleri ve yardımları ile mutlaka çok yararlı olacaktır. Mirasçımdan şunu da rica ediyorum: dedem metrası yanına alsın, yaşadığı sürece onu layık olduğu refah içinde yaşatsın ve onun tüm sorumluluğunu üstlensin.
Ben Epikratesin oğlu Epikrates bunları, vasiyet ediyorum^^
Yukarıda ki vasiyetin yazılı olduğu taş sütün, şimdi Manisa Müzesinde koruma altında olup, yine aynı müzede sergilenmektedir. Ben bu taşın varlığından haberdar olduğum günden bu tarafa bu taş ile alakalı araştırmalar yaptım, taşın çıkartıldığı yeri ve vasiyette bahsedilen mezar alanını kendi şahsi çabalarımla buldum ve müzeye gerekli bilgileri verdim. Eğer sizde bu vasiyette bahsedilen topraklar üzerinde dolaşmak o günleri hissetmek istiyorsanız Buyurun ben sizi oralara götüreyim.
Kaynak :Arkeoloji ve Sanat Dergisi
Manisa şehir müzesinde sergilenen vasiyetin yazılı olduğu taş sütun
mezarın yerini gösteren harita