
MUSTAFA ORHAN DAUT 1963-1969 YILLARI ARASINDA İKİ DÖNEM BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPMIŞTIR
Gün gelir hayali cihana değer, iyisiyle kötüsüyle yaşanan günler gerilerde kalmıştır. Fakat maziyi unutmamak, arada sırada olsada hatırlamak bir ihtiyaçtır. Kırkağacımızın tarihinde iyi ve kötü hatıralarla anılan başkanlarımız mazideki yerlerini almışlardır. Bazıları rahmeti Rahmana kavuşmuşlar, bazıları ise yaşamlarını idame ettirmektedirler.Lakin ne acıdır ki; bu başkanlarımızın günümüzde sadece belediye binasının ana koridorunda asılı duran soluk resimlerinden başka bir hatıratı yoktur. Bu Başkanlarımızı yeni yetişen Kırkağaç’lı hemşehrilerimize tanıtmak , yaşı ilerlemiş olanların ise o günleri yad etmeleri için; Belediye başkanlarımızın hayatlarını sizlerle paylaşmak istedim. Bu maksatla öncelikle hayatta olan ve vazife yaptığı yıllarda halkın gönlünde güzide bir yer edinen, iki dönem başkanlık yapan, belediye başkanlığını ise milletvekilliği ile taçlandıran Sayın Başkanımız sevgili Orhan Daut abimizin başarılarla dolu hayat hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben Sayın Başkanımızla 2007 senesinde tanışma ve konuşma fırsatı bulduğum için kendimi bahtiyar hissediyorum.
Mümtaz hayatının bizlere rehber ve timsal olması için; Biz zati kendisinin kaleme aldığı satırlarını tek bir noktasına dahi müdahale etmeden, sahibinin gönlünden kopup geldiği şekilde sizlere arz ediyorum :
1934 yılında Kırkağaç ilçesinin Bakır beldesinde doğdum.
İlkokulu Bakır kasabasında,ortaokulu Balıkesir Lisesi orta bölümünde okuduktan sonra Balıkesir Ticaret Lisesini bitirdim.
1955 yılında evlendim ve evli olarak İzmir Yüksek Ekonomi Okulunu okuyarak 1959 yılında mezun oldum ve aynı yıl yedek subay olarak askere gittim.
1960 yılının Mayıs 15’inde, tezkeremi 30 Haziran’da almak üzere izine ayrıldım.
27 Mayıs 1960 ihtilalinde Kırkağaç Belediye Başkanı olan Hacı Kazım Kayadipli’yi annesi ile buluşturmak için, askeri elbisemi giyerek birlikte Kayadibi’ne gittik,geldik.
Bu hususu Garnizon Komutanı olan Yarbay’a şikayet etmişler. Aynı gün iki inzibat gelerek,Yarbay’ın beni beklediğini söylediler . Yarbay’ın yanına gittiğimizde, Belediye Başkanı’nın odasında merhum Rauf Emin, merhum Mehmet Emin Küçük ve daha birçok Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlar vardı.
Yarbay benim kim olduğumu sordu ve ‘’Askerliğin devam ediyor ,seferberlik kanunlarını uygulayar seni hapsederim. 24 saat içinde Kırkağaç bölgesini terkedeceksin’’ dedi ve bunun yanı sıra ağır sözler de söyledi.
Ben suçum nedir diye sorduğumda, halkı ihtilale karşı ayaklandırdığımı belirtti. Ben de aynı ağır sözleri kendisine iade ederek ayrıldım.
Ve Balıkesir’e gittim.Orada arkadaşlarım vardı. Mehmet Ekinil’lerin firmasında muhasebeci olarak çalışmaya başladım.
O dönemlerde SSK yeni kurulmuştu.Balıkesir ve Çanakkale Bölgesi Şube Müdürü merhum Mehmet Sarıgöllü, kadrolu memur olarak beni sigortaya almak için defalarca makamına çağırıp rica etti.
Ben de onun bu ısrarlarına dayanamayarak,kadrolu fiş memuru olarak sigortada işe başladım. 6 ay sonra muhasebe şefimiz emekli oldu ve beni muhasebe şefi yaptılar. Sene 1961 sonuydu.
1961 ve 1962 yıllarında iki teftiş verdikten sonra çok beğenildim. Genel Müdürlük beni Adana-Gaziantep-Hatay bölgesi SSK 2.Müdürü olarak 1963 yılında atadılar.
1963 yılının Ağustos ayında izinli olarak Kırkağaç’a geldim. Hacı Kazım Kayadipli’ye, tekrar Belediye Başkanlığına aday olması gerektiği konusunda ısrar ettim.Ama o , bütün ısrarlarımıza rağmen siyaset yapmak istemediği konusunda diretti.
Ben iznimin diğer yarısını kullanmak üzere, eşimin ve çocuklarımın yanına Balıkesir’e gittim.
Kırkağaçlılar ve Bakırlılar, Kırkağaç veya Bakır Belediye Başkanlığı için beni düşünmüşler. Ancak iki dostumun ısrarıyla Kırkağaç’a geldik.
Hacı Kazım Kayadipli, başkanlığım konusunda çok ısrarcı oldu. Ben de ‘’ Sen İl Genel Meclisi adayı, kardeşin Halit Kayadipli Belediye Başkan Yardımcısı ve Adalet Partisi İlçe Başkanı olursa aday olurum’’ dedim.
Kırkağaç AP İlçe Başkanı Bakırlı Mustafa Kaspoğlu’ydu ve adayı da 27 Mayıs günü beni sürgün eden Yarbay’dı, emekli olmuştu.
Önce biz delegeler nezdinde adaylık yoklamasını kazandık.
17 Kasım 1963 seçimlerinde de Kırkağaç Belediye Başkanlığını kazandım.21 Meclis üyesinin 15’i AP’li ,6’sı CHP’li olarak seçildi.
Kırkağaç’ta ilk işimiz, su şebekesinin salhane yanındaki keson kuyulardan değil,Aksu’dan gelmesi için faaliyete geçmek oldu. İktidar Cumhuriyet Halk Partisi idi. Sanayi Bakanı Muammer Erten’in bize büyük yardımı oldu.Bu iş için Meclis kararı aldık ve Aksu’yu Kırkağaç halkına ulaştırdık.
Çamlıkta bulunan İzcilik Kampı olan bina, Başbakan olarak Kırkağaç’ı ziyaret eden ve çamlıkta kendisine kumanya ikram ettiğimiz Süleyman Demirel’in, bakanlarına verdiği talimatla hibe olarak yapılmıştır.
Ancak ne yazıkki, her gördüğümde gurur sebebim olan, binanın özgeçmişinde yazılan ‘’Orhan Daut döneminde yapılmıştır’’ ifadesi artık yoktur.
Kırkağaç-Akhisar stabilize yollarının, Karayolları İzmir Bölge Müdürlüğüne talimatı verdirerek asfaltlanmasını sağladım.Kırkağaç ilçesinin yollarına kurduğumuz asfalt tesisi ile pek çok yol asfaltlanmıştır.
Karaosmanoğlu Camii’nden eski Belediye Meydanı’na inen cadde açılmış, betonlanmış ve tretuvarları düzeltilmiş olarak hala benim yaptığım şekilde durmaktadır.
Dini ve milli bayramlarız, bir şölen halinde hazırlanır ve kutlanırdı.
Halkın haklı talepleri iyice takip edilir ve neticelendirilirdi.
Onun içindir ki; 1968 yılı 2. Mahalli seçiminde tekrar Belediye Başkanı seçildim.
1969 Genel Seçimlerinde Manisa Milletvekili olarak yoklamalara girdim ve 11 Milletvekili çıkaran Manisa’dan 5. Sırada Milletvekili oldum.
Milletvekilliği dönemimde 3 yıl Divan üyeliği yaptım.
Kırkağaç’ta bulunan askeri birlik kalkmak üzereyken vatandaşların uyarması üzerine, Manisa AP Milleyvekili olarak ben ve CHP Milletvekili olarak akrabam olan merhum Veli Bakırlı, birlikte Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a randevu alarak gittik.Bize, makamına girince ‘’gelin bakalım Bakırlının torunları’’ diye yakınlık gösterdi.Bu durum Veli Bakırlı’nın amcası, benim dayım olan Hilmi Bakırlı ile olan yakın ahbaplığının bir sonucuydu.(Sakarya Savaşında biri yedek subay, biri de muazzaf olarak çarpişmışlardı.)
Bizim ne istediğimizi sordu.Biz Kırkağaç’taki askeri birliğin başka yere gittiğini,ekonomik yönden Kırkağaç halkının çok zarar göreceğini kendilerine ifade ederek yeni bir birlik verilmesini istedik. Zile bastı. İlgili kişiyi çağırark, Kırkağaç’a Jandarma Alayının verilmesini, Genel Kurmay’a talimatlanmasını söyledi ve ekledi ‘’Ben Kırkağaç’ı bilirim,askeri birliğin bulunduğu yer bir alayı barındırabilir,biraz ilaveler yapmak suretiyle rahat ederler.’’
1973 seçimlerinde AP listesinden 6. Sıradaydım.Sayı toplamda 9 milletvekiline inmişti. 5 milletvekili çıktı ve ben kazanamadım.
Kırkağaç’a döndüm. Ancak AP’li yöneticiler beni bırakmadı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Sekreter Yardımcılığına atadılar.
1975 yılının ortalarında Genel Başkan Süleyman Demirel beni Tariş Genel Müdürlüğüne atadı.
Tariş oldukca karışık ve düzensiz bir durumdaydı. Oldukca güç çalışmalarla düzeltmeyi başardık ve hakkımızda açılan haksız davadan da yüzümüzün akıyla beraat ettik.
1977 Ağustosunda arabama bağlanan bomba ,tesadüfen görülüp, emniyet mensuplarınca patlatıldı. Beton zeminde 1 metreye yakın 50 cm çapında bir çukur açan, arabamı hurdaya çıkaran ve failleri bulunamayan bu bomba olayından beri ömrümün zekatını yaşadığımı düşünürüm.
Tariş Genel Müdürlüğüm sırasında ,Göztepe Kulübü Başkanlığına seçildim.
Ecevit döneminde , Tariş Genel Müdürlüğünden alındım.Fakat merhum Bülent Ecevit iktidar olamadı.1.Milliyetci Cephe hükümeti kuruldu.Ticaret Bakanı Agah Oktay Güner oldu ve beni tekrar Tariş Genel Müdürü olarak görevlendirdi.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe’nin ÇKMP’li birini görevden almasına misilleme olarak , benim görevden alınmam için Agah Oktay Güner’e yapılan baskılar sonucu ,Tariş Genel Müdürlüğünden alındım.
1980 başında 2.Milliyetci Cephe hükümeti kuruldu. Beni Zirai Donatım İdare Meclisi üyesi olarak görevlendirdiler. 12 Eylül 1980’de hepimizi görevden aldılar.
Daha sonra Doğru Yol Partisinin kurucu üyeliğini yaptım.İlk üyeliğim Milli Birlik Komitesince veto edildi. Daha sonra tekrar kabul edildim.1986 yılında partiden istifa ettim.
1987 yılında Anavatan Partisi Yönetimi , Manisa Milletvekili adayı olmamı istedi.Kabul etmedim,ısrarcı oldular. Üye olamayacağımı söyledim. Onlar da kabul edip, Ekrem Pakdemirli’nin Bakan olacağını, benim de Manisa-Ankara hattında vatandaş ve partili ilişkilerini düzenlememi istediklerini belirttiler.
Anavatan Partisi’nin, Manisa’dan 2 milletvekili ve kontenjan adayı çıkarabileceğini biliyordum.
Parti listesinde 1. Sırada Ekrem Pakdemirli, 2. Sırada ben vardım,kontenjan adayımız Mehmet Yenişehirlioğlu idi. Liste açıklandığında beni 3.sıraya indirdiklerini gördüm.İstifa etmek istedim , rica ettiler kaldık. Anavatan Partisi Manisa’da birinci parti oldu.
Beni seçimden sonra Tarım Bakanlığı Danışma Kurulu Başkanı olarak atadılar.1991 yılına kadar bu görevde kaldım ve daha sonra ayrıldım.
1974-1989 yılları arasında Kızılay Genel Kurul üyeliği yaptım.
Şimdilerde ise eşim,3 kızım ve torunlarım ile emekliliğin tadını çıkarıyorum.
Mustafa Orhan Daut
Bu yazıyı yazmak için kendisine müracaat ettiğimde, bu isteğimi kabul eden Sayın Başkanımızın Kerimesi Güher Daut Hanım efendiye şükranlarımı sunar, aile arşivinde ki resimleri bizimle paylaştığı için çok teşekkür ederim. Sayın Belediye Başkanımıza da hatıralarını kaleme alarak kendisini daha yakından tanımamızı sağladığı için ayrıca teşekkür ederim. Geri kalan ahir ömründe ailesi ve sevenleriyle sağlıklı mutlu yıllar diler, ellerinden öperim.